26 Nisan Dünya Pilotlar Günü  25 Nisan’da Ataköy Sheraton’da yapılan

Uluslararası Pilotlar Çalıştayı ile başladı.

 Bugüne kadar sadece ülkemizde “26 Nisan Pilotlar Günü” olarak kutlanan etkinlik, 2013 yılında Dublin’de yapılan IFALPA (Uluslararası Havayolu Pilot Birlikleri Federasyonu) Genel Kurulunda TALPA heyetinin yaptığı önerinin kabul edilmesi ile bu yıldan itibaren her yıl “26 Nisan Dünya Pilotlar Günü” olarak ülkemizde kutlanmaya başlanan “26 Nisan Dünya Pilotlar Günü” 25 Nisan günü Ataköy Sheraton’da yapılan Uluslar arası “Pilotlar Çalıştayı” ile başladı.
Havacılık sektörü için oldukça önemli olan bu önemli günün ilk kutlamasının, öneri sahibi olan TALPA’nın ev sahipliğinde İstanbul’da yapılmasına IFALPA tarafından karar verilmişti.
İstiklal marşı ve hayatını yitirmiş tüm pilotlar anısına yapılan saygı duruşundan sonra açılışı TALPA Genel sekreteri  Kpt. Plt. Özcan ÜNAL tarafından yapıldı.
Açılış paneli, “Mesai Talimatları ve Yorgunluk – “Yorgun pilot, tehlikeli pilottur” başlığıyla yapıldı. İlk olarak Sivil Havacılık Genel Müdürü Bilal Ekşi, sivil havacılığın, uçuş emniyetinin, eğitimin ve insan faktörünün öneminden bahsetti. Bilal Ekşi’den sonra söz alan ECA Hukuksal ve Endüstriyel Danışmanı Ignacio Plaza, Türkiye’de sivil havacılığın eğitime önem vermesinden ötürü teşekkürlerini iletti. Sivil Havacılık Akademisi’nden katılan Muzaffer Çetingüç ve Kpt. Pilot Engin Aksüt, Ignacio Plaza’nın da değindiği uçuş emniyeti ile ilgili önemli verileri katılımcılarla paylaştı.
Her konuşmacının ayrıntılı olarak ele aldığı pilotların uçuş süreleri ve bu sürelere bağlı yorgunluk, konuşmaların özellikle dikkat çeken bölümleriydi. 13 saati aşan uçuş sürelerinin insan kaynaklı ölümlü kazaları %5.5 oranında arttırdığından bahsedildi. Sadece pilotları değil aynı zamanda hayatlarını pilotlara emanet eden yolcuların da can emniyetini yakından ilgilendiren çalışma düzeni ve buna bağlı gelişen uçuş yorgunluğu ve kümülatif yorgunluk kavramları derinlemesine tartışılarak, yoğun mesai düzeni ve yorgunluk kavramlarına gerek ülkemiz ve gerekse yurtdışından örneklerle ışık tutularak, çözüm önerileri sektörün dikkatine sunuldu.
İlk oturumun son konuşmacısı olan Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ali Şuğle, hukukla sivil havacılık arasındaki bağın Türkiye’de ki öneminden ve uçuş personelinin iş kanununun dışında bırakılmasından bahsetti.
Çalıştayın soru cevap bölümünde katılımcılar konuşmacılara sorular sordular.
Hava-iş kanunu’nun çıkması konusundaki soruları cevaplayan TALPA Genel Başkanı Gürcan Mantı, “TALPA senelerdir Hava-iş kanununun çıkması ya da mevcut iş kanununun uçuş personeline uygun hale getirilmesi için çalışmaktadır, son geldiğimiz noktada mevcut iş kanununa uçuş personeline özel eklemeler/değişiklikler yapılarak düzenlenmesi aşamasındayız, yakın zamanda uçuş personeline güzel bir haber paylaşmayı hedeflemekteyiz. Buradan vermek istediğim bir diğer haber de mevcut durumda seçimlerde oy kullanamayan uçuş personelinin yeni seçim kanunu ile birlikte prensipte oy kullanabilmesinin sağlanabileceği müjdesidir” dedi.
Çalıştayda söz alan ECA Endüstriyel Danışman Ignacio Plaza, “Avrupa’daki pilotların çalışma koşullarının Türk meslektaşlarına göre çok daha iyi koşullarda olmasına rağmen, yine de daha iyi hale getirilmesi için üzerinde çalıştıklarını” ifade etti.
Oturumun sonunda ilk oturumun konuşmacılarına plaketleri dağıtılarak oturuma ara verildi.
Öğleden sonra gerçekleşen ikinci oturumda ilk konuşmacı Lübnan ALPA (Pilotlar Derneği) Başkanı Kpt. Plt. Fadi KHALIL, Lübnan’da kaçırılan pilotlar sebebiyle terörü lanetleyerek konuşmasına başladı. Kaçırılma olayına Lübnan kamuyonun büyük tepki vererek üzüntülerin ve tepkilerini gösterdiklerini, kaçırma olayı sırasında ALPA ve TALPA arasında koordinasyonun hemen sağlanarak olayın Devletlerin üst kademelerinin desteği ile çözüldüğünü paylaşan KHALIL ayrıca pilotların ve uçuş personelinin güvenliğinin yeniden değerlendirilerek daha yüksek güvenlik tedbirleri alınması gerektiğini de söyledi.
7 Şubat tarihindeki uçak kaçırma girişimini bizzat yaşayan TALPA ikinci başkanı Kpt. Plt. İlyas KARAGÜLLE; Uçak içi güvenliği tehdit edecek terör ve kaçırılma eylemlerinde kaptanın, uçak personelinin, işletme ve ilgili kurum ve kuruluşların sorumluluklarını anlatan bir konuşma yaptı.
Karagülle, kriz anında pilotun soğukkanlılığını yitirmemesinin, sesinin tonunu iyi ayarlayarak kriz durumunu yolculara yansıtmamasının ve liderlik özelliklerini kullanarak krizi yönetmesinin önemli olduğunu paylaştı. Ayrıca sivil havacılıkta en değerli unsurun deneyim ve birikim olduğu gerçeğinden yola çıkılarak, kriz yönetimi ve teknik eğitimlerle personelin bilgi seviyesinin sürekli olarak arttılması gerektiğini vurguladı.
Karagülle ayrıca sivil havacılıkta yaşanan terör ve asayiş olaylarında uçuş ekiplerine hukuki güvence sağlanması için gerekli mevzuat düzenlemelerinin yapılmasının, uçak park pozisyonuna alınır alınmaz jammerlar ile uçağın dışarıyla iletişiminin kesilerek kabinden dışarı bilgi akışının engellenmesinin ve yolcuların medya tarafından olaya müdahale konusunda desteklenmemesinin önemini vurguladı.
Karagülle’nin ardından söz alan Av. Nazlı CAN, havacılık terörü olaylarında ki hukuki düzenlemeler, yaptırımlar ve siber güvenlikten söz etti. Türk Ceza Kanunu 223. Madde’deki yaptırımları katılımcılara aktaran Nazlı CAN, uçakların siber saldırı yöntemleriyle de kaçırılabileceğini ve terörize edilebileceğini aktardı. Yalnızca uçakların değil, hava alanlarının ve insansız hava araçlarının da bu siber saldırılardan etkilenebileceğini ve bunun önlenebilmesi için yazılımlardaki açıkların dikkatlice tespit edilmesi gerektiğinin önemini vurguladı.
Uzman Psikolog Arzu ÖZDOĞANOĞLU, sivil havacılığın terörün hedefi haline gelmesinin sebeplerini, pilotların terör olaylarından sonra yaşayabileceği psikolojik durumları ve bunların giderilmesiyle ilgili yapılabilecekleri paylaştı.
İkinci oturumun ardından yapılan soru cevap bölümünde; Lübnan ALPA başkanı Fadi KHALI kendisine yöneiltilen “uçak kaçırma olayından sonra Dünya’da da bir imaj kaybı yaşadınız, bu konuda ne düşünüyorsunuz?” sorusunu,  “daha önce bu tür bir kaçırılma olayı yaşamadık , bu tür bir durumda ne yapabileceğimizi bilmiyoruz her türlü öneriye açığız TALPA ile de bu konuda bir çalışma yapabiliriz” diye cevapladı.
Lübnan ALPA başkanı Fadi KHALIL’e “Lübnan’da uçak kaçırma olayından sonra Türk pilotlarının Lübnan’a yatı seferleri kaldırıldı, bu konuda ne düşünüyorsunuz” diye soruldu. “Yatı seferleri  yapılmadığını biliyoruz TALPA ile bu konuda da çalışacağız” diye cevapladı.
Soru cevap bölümünde, çalıştaya katılan pilotlar izin ve dinlenme süreleriyle ilgili sıkıntılarını, dinlenme sürelerini sosyal amaçlı kullanmak zorunda kaldıklarını ilettiler.
Birinci gün çalıştayı katılımcılara, katılım belgelerinin dağıtılmasıyla sona erdi.