Derneğimizin saygıdeğer üyeleri, medyamızın değerli temsilcileri Genel Kurulumuza teşrifiniz için şükranlarımı sunuyor, hepinizi saygı ile selamlıyorum.
2 yıl sonra bugün, üyelerimize ve mesleğimize hizmet yarışında yeniden Genel Kurulumuzun huzuruna gelmiş bulunuyoruz.
Dernekler meslek mensuplarının hiçbir karşılık beklemeden tam tersine kendisinden, ailesinden, sosyal yaşamından fedakarlık ederek çalıştığı organizasyonlardır. En büyük ödülü, insanlara hizmet etmek ve bunun sonucunda da takdir edilmektir. Bugün yaptıklarımızı takdirinize, yapacaklarımızı onayınıza ve kabulünüze sunacağız. Çalışmalarımızı takip eden arkadaşlarımızın bu yönetimin iyiniyetini ve gayretini değerlendirdiğini biliyoruz. Gönül isterdi ki, geçtiğimiz 2 yıllık süreçte tüm üyelerimiz dernek çalışmalarına aktif katılım imkanı bulabilsinler ve değerli bilgi, deneyim ve birikimlerini bizimle paylaşabilsinler. Umuyor ve diliyorum ki, önümüzdeki dönemde tüm arkadaşlarımız daha etkin ve aktif bir katılım gösteririler.
Ancak THY pilotlarını çok yakından ilgilendiren Grev sürecinde bile ısrarlı çağrılarımıza rağmen sadece 50 arkadaşımızın toplantıda hazır bulunması, aynı akşam sendikaya yaptığımız ziyarete ise sadece 20 arkadaşımızın katılması ne kadar düşündürücü ise, tüm çabalarımıza rağmen sendikanın uzlaşmaz tavrına ve en nihayetinde sendika başkanının sarfettiği “ben bu grevi yapmak zorundayım” cümlesine şahitlik etmeyenlerin bilgisayar başında bizleri “grev kırıcı” olarak itham etmeleri de bir o kadar üzücüydü.
2012 yılı Ocak ayında Genel Kurulumuzun teveccühü ile emaneti devraldık. Aldığımız emanetin manevi ağırlığı ve sorumluluğunu hep üzerimizde hissettik. Birinci önceliğimiz her zaman üye sayısını artırmak oldu. Çünkü üye sayısı yüksek bir TALPA’nın temsil kabiliyetinin, yaptırım gücünün ve etkisinin daha fazla olduğunun bilincindeyiz. Bu amaçla, geleceğin pilotları olan Uçuş Okulu öğrencilerinin Derneğimize aidat ödemeksizin üye olmalarının , böylece kendi meslek örgütleri ile daha genç yaşta tanışmalarının, dernek kültürü ve dayanışmanın önemini kavramalarının yolunu açtık.
Yıllarca görev yaptıktan sonra faal uçuculuk hayatlarını sonlandıran emekli üyelerimizin bilgi, birikim ve deneyimlerinden yararlanmak için aidat ödemeleri şartıyla seçme ve seçilme hakkını tanıyarak bünyemizde tutmaya başladık. Bu uygulamalarla Derneğimizin üye sayısını 2314’e yükselttik.Belli bir kültür seviyesine sahip, algı ve analiz yeteneği yüksek nitelikli insanların oluşturduğu derneğimizi daha da güçlendirdik.
Her yeni üye, yeni heyecanlar, yeni fikirler, yeni ufuklarla geldi. Bize güç kattı, destek verdi. Hedefimiz üye sayımızı 4000’lere, beşbinlere çıkartmak. Hiç kuşku yok ki, mesleğin büyük çoğunluğunu temsil eden ama en önemlisi birlik ve beraberlik içinde hareket eden bir TALPA, mesai talimatları dahil her sorunumuzu çok daha kolay çözecektir. Bu nedenle, Genel Kurulu kim kazanırsa kazansın, yarından itibaren rekabeti bir tarafa bırakıp TALPA çatısı altında kenetlenmeliyiz. Uçuş Emniyetinin sağlanması için birlikte olmalı, kırmızı çizgimizin aşılmasına izin vermemeliyiz.
Görev süremiz boyunca Derneğimize gelerek bize önerilerini ve en ağır eleştirilerini açık yüreklilikle söyleyen tüm meslektaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Ancak, Talpa ile ilgili özellikle internet medyasında çıkan her haberi fırsat bilerek şahsıma ve derneğimize yapılan ağır itham ve iftiraların en büyük zararı derneğimize ve mesleğimize verdiğini belirtmek isterim.
Bu Genel Kurulun herkes için bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Uzun yıllardan beri ilk kez 3 grubun yönetime aday olması, Talpa’nın geçen 2 yılda nasıl geliştiğini ve güçlendiğini göstermesi bakımından önemli bir işarettir. Herhalde işlerin iyi gitmediği, her türlü olumsuzluğun ve hukuki sıkıntıların yaşandığı bir yapının içine, kısaca bir enkazın altına kimsenin girmeyeceği açıktır.
Bu tespit te, son 2 yıldır, itibarı artan, istikrara kavuşmuş, ekonomik yönden daha da güçlenen bir TALPA’ya ulaştığımızı göstermektedir.
Nitekim İçişleri Bakanlığı Denetçileri tarafından ilk kez yapılan geniş kapsamlı bir denetimin sonuçları da bu gerçeği teyid etmiştir.
İşte bu gerekçelerle GÜÇLÜ TALPA diyoruz ETKİN TALPA diyoruz, ŞEFFAF TALPA diyoruz,
KONUŞAN, ÖZGÜR TALPA Diyoruz, birlik ve beraberlik içinde TEK VÜCUT TALPA diyoruz…
Hiç şüphe yok ki, geçtiğimiz 2 yılda en fazla zaman harcadığımız konu mesai talimatları oldu. Pilotların ancak mezarda dinlenebileceği bir çalışma düzeninin iyileştirilmesi için SHGM ve şirketler nezdinde yoğun çaba sarfettik. Büyümenin getirdiği sorunlar, meslektaşlarımızı yabancı pilotlarla terbiye etme heves ve arzuları, mesleğimizi sıradanlaştırma gayretlerine karşı siper olmaya, hak ve menfaatlerimizi korumaya çalıştık. Burada tüm üyelerimize soruyorum. Uçuş görev ve dinlenme süreleri son 2 yılda mı bozuldu? Yıllardır devam eden ve kronik hale gelen bir sorun ancak örgütlülükle, birlikle ve dayanışma ile çözülür.
Birbirimizi yıpratmakla, hasım görmekle, şartlarımızı iyileştirmek bir yana mevcut haklarımızı da kaybedeceğimizden endişe ederim.
Bu nedenledir ki, küçük hesapların peşinde olmadan hizmet etmeye çalıştık. Genel Kurulda liste çıkaran bir grup arkadaş kendilerine Gönüllüler adını vermiş. Zaten hepimiz gönüllüyüz. Bu işi profesyonel ruhla ama amatör olarak yapıyoruz. 2 sene önce de seçime girerken diğer gruplarla görüştüm. Bugün Gönüllü Listesinde yer alan Nuri Sakarya kaptan ile istişarede bulunduk. Onun listesinden 4 arkadaşı listeme aldım. Uzlaşma ile, diyalog ile işbirliği ile hareket etmekten kaçınmadık.
Dernekçilik gönül işidir, işini sevmeyen, meslektaşlarını sevmeyen, onlara tepeden bakan, , yaptığı açıklamalarla kamuoyunun önüne atarak onları zor durumda bırakan bir anlayışı şiddetle kınıyoruz. Biz bu mesleği seviyoruz, gökyüzünü seviyoruz, özgürlüğü seviyoruz, bu yüzden karşılıksız hizmet ediyoruz. Sorunu olan, şirketleri ile problem yaşayan her arkadaşımıza canla başla destek oluyoruz. Bu salonda da Talpa’nın karşılıksız destek verdiği birkaç arkadaşımız mutlaka vardır. Çünkü, yardımlaşmanın, dayanışmanın önemine inanıyoruz. Çalışan insanları yıpratmanın, çelme takmanın ve hasetin, marazi bir ruh halinin ifadesi olduğunu biliyor, sayıları fazla olmasa da bu tarz düşünce sahiplerine de acil şifalar diliyoruz.
Önümüzdeki süreçte, Genel Kurul teveccüh gösterirse başlattığımız projeleri tamamlamak istiyoruz. Bu projeler, TALPA’ya hem itibar, hem etkinlik, hem de ekonomik güç sağlayacak, sektördeki ağırlığını artıracaktır.
Seçilirsek, bu bizim son dönemimiz olacak. Gelecek Genel Kurulda bayrağı huzuru kalp içinde, yetiştirdiğimiz pırıl pırıl gençlerimize devretmeyi ümid ediyoruz. TALPA’yı 1 santim ileri götürenlerin başımızın üstünde yeri vardır. Biz de bu süreçte bir nebze olsun katkı sağlayabildikse ne mutlu bize…Biliyoruz ki, bu bir bayrak yarışıdır. Şairin dediği gibi;
DAĞI TANIYAN NASIL TANIMAZ UÇURUMU
MADEM Kİ YÜKSELİŞ VAR, İNİŞİ OLMAZ OLUR MU?
Sorunları biliyoruz, çözümlere de vakıfız ama sorunların kavga ile, hasmane tavır ile, önyargılarla çözülebileceğine inanmıyoruz. Diyalogla, konuşarak her sorunun çözülebileceğini düşünüyoruz. Bugün Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü nezdinde TALPA’nın bir itibarı varsa, sektörün en objektif ve bağımsız kuruluşu olarak birtakım projeler TALPA’ya teklif ediliyorsa 2 yıldır uyguladığımız diyalog politikasının bir sonucudur.
Tüm projelerimizi gerçekleştirecek kaynağımız vardır. Kaynağımız mesleki onur ve itibarımızdır, gökyüzüne olan aşkımızdır, sevdamızdır, bilgimiz, birikimimiz, tecrübemizdir. Özetle, kaynağımız insandır.
Onurumuzu ve haysiyetimizi asla pazarlık konusu yapmadık, yapmayız, Bizim için Onur ve haysiyetimiz
HAVA KADAR LAZIM, EKMEK KADAR MUBAREK, SU KADAR AZİZDİR.
Bahtiyarız ki, geçen 2 yılda siz saygıdeğer üyelerimizin bizlere olan güvenini sarsacak bir isabetsizliğe uğramadık, bir yanlışın içinde olmadık.
Yüce heyetiniz bize tekrar görev verirse, küçük şahsi hesapların içine girmeden, her türlü engeli aşarak mesleğimiz için çalışmaya, ter akıtmaya devam edeceğiz. Arka planımızın, gizli ajandamızın olmadığını, ekonomik ve sosyal kayıplarımıza rağmen görev yaptığımızı, bu geçen 2 yılda vicdan sahibi arkadaşlarımız, büyüklerimiz ve gençlerimizin teslim edeceğinden eminiz. Yaptığımız işlerde, söylediğimiz sözlerde eksiklik bulabilirsiniz ama asla yalana rastlayamazsınız.
Konuşmamı Mevlana’nın sözleri ile sonlandırmak istiyorum:
SEVGİDE GÜNEŞ GİBİ OL,
DOSTLUK VE KARDEŞLİKTE AKARSU GİBİ OL,
HATALARI ÖRTMEDE GECE GİBİ OL,
TEVAZUDA TOPRAK GİBİ OL,
ÖFKEDE ÖLÜ GİBİ OL,
HER NE OLURSAN OL,
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN,
YA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL…
Genel Kurulumuza şükranlarımı sunuyor, sonucun derneğimize ve mesleğimize hayırlı olmasını diliyorum.